5549 SAYILI KANUN- BLOKE KONULMASI- 5549 19/A BLOKE KALDIRMA

5549 SAYILI KANUN- BLOKE KONULMASI- 5549 19/A BLOKE KALDIRMA

5549 SAYILI KANUN- BLOKE KONULMASI- 5549 19/A BLOKE KALDIRMA

            Bankalarda hesabı olan vatandaşların sıklıkla başına  gelen problemlerden biri de 5549 sayılı Kanunun 19/A maddesi gereğince hesaplarındaki işlemlerin ertelenmesi yani bloke edilmesidir. Bu yazımızda konunun daha iyi anlaşılabilmesi için hem yasal düzenlemelere hem de uygulamada edindiğimiz tecrübelere dayalı birikimlerimizi aktaracağız.

            Hemen belirtmek gerekir ki; 5549 sayılı Kanun Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun suç gelirlerinin aklanmasını önlenmeyi amaçlamaktadır.

       Bankalar nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu malvarlığının yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halinde bu işlemlerin Bankalar tarafından MASAK’a bildirilmektedir.

         Bankalar nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılmaya teşebbüs edilen ya da hâlihazırda devam eden işlemleri, işleme konu malvarlığının aklama veya terörün finansmanı suçu ile ilişkili olduğuna dair şüphe bulunması üzerine; MASAK şüpheyi teyit etmek, işlemi analiz etmek ya da gerekli görüldüğünde analiz sonuçlarını yetkili makamlara intikal ettirmek amacıyla yedi iş günü süreyle askıya almaya veya bu işlemlerin aynı süreyle gerçekleşmesine izin vermemeye Bakan yetkilidir.

         Yukarıda açıkladığımız üzere söz konusu işlemlerin tamamının 7 iş günü içerisinde sona erdirilmesi gerekmektedir. Ancak uygulama pek de Kanunda yazıldığı gibi işlememektedir. Kimi müşteriler banka nezdindeki hesaplarındaki blokenini 1 yıla yakın süredir devam ettiğini bizlere ifade etmektedir.

         Peki Kanun 7 iş günü süre vermesine rağmen Bankalar tarafından neden bloke işlemi kaldırılmamaktadır ?

         Bu sorunun cevabı elbette yine aynı Kanunda yer almaktadır.

       5549 sayılı Kanun gereğince yükümlülüklerini yerine getiren gerçek ve tüzel kişiler hiçbir şekilde hukukî ve cezaî bakımdan sorumlu tutulamaz demek suretiyle bu konuda banka ve MASAK çalışanları lehine koruyucu hükümler getirmektedir. Ancak bankalar, çalışanlar ve memurlar tarafından 5549 sayılı Kanunun 10. Maddesini yanlış yorumlamaktadır.

         Söz konusu maddenin bankalar, çalışanlar ve memurları koruyabilmesi için 5549 sayılı Kanunun  öngördüğü sürede yapılan işlemleri kapsamaktadır. Nitekim Kanun bu durumu “yükümlülüklerini yerine getiren” ifadesi ile şarta bağlamıştır. Bunun dışındaki işlemler hukuka aykırı olup bankalar, çalışanlar ve memurların hukuki ve cezai sorumluluğunu doğurmaktadır. Nitekim uygulamada yaptığımız yasal başvurularda hukuki ve cezai anlamda müvekkiller lehine sonuç almaktayız.

         Sonuç olarak 5549 sayılı Kanuna göre bloke koyma işleminin yasal dayanağına değinmiş olmakla birlikte bu blokenin en kısa sürede kaldırılması içinne yapılması gerektiği de sürekli karşılaştığımız sorular arasında yer almaktadır. Bu konuda uzman bir avukat vasıtasıyla hukuki sürecin takip edilmesi zorunludur. Ancak idari yargıda dava açılarak da sonuca ulaşılmayacağını belirtmek isteriz. Bu konuda sıklıkla yapılan hatalardan biri de idari yargıda dava açılmasıdır. Bireylerin tek başına bu süreci sağlıklı yürütmesi mümkün görünmemektedir. Diğer taraftan Bankaların ve MASAK’ın yaklaşım tarzını göz önüne alarak bir hukuki süreç belirlenmesi de zorunludur.